Ana içeriğe atla

Sizde Girişimci Olabilirsiniz!

Sizde Girişimci Olabilirsiniz !Son zamanlarda çok konuşulan konulardan birisi girişimcilik. Peki herkes girişimci olabilir mi ? Girişimciler özel bir yeteneğe sahip insanlar mı ? Girişimci olmak için zengin yada üniversite mezunu mu olmak gerekiyor ?

Bu yazımda sizlere bir girişimcide bulunması gereken özelliklerden bahsedeceğim.

Herşeyden önce bir iş fikrini hayata geçirebilmek için şu 3 temel şey olması şarttır.Tutacağına inandığınız bir fikir, bu fikri uygulamaya geçirmek için gereken know how yani o işin nasıl yapılacağını iyi bilmeniz lazım.Ve sonuncusuda networking dediğimiz, o iş ile ilgili iş dünyasından tanıdığınız kişiler olmalı.Ve tüm bunları başarabilmek için "tutku, azim, heycan" olmazsa olmazlar.
Kendinize neden girişim yapmak istediğinizi sorun ve aşağıdaki cevaplar üzerine düşünün;
-Patron olmak istiyorum,
-Başkalarının benim hakkımda karar vermesini istemiyorum,
-Zengin olmak istiyorum,
-Kendi işini kuran insanlara özeniyorum,
-Şuanki işimden memnun değilim,
-Uzun süre işsiz kaldım , iş aramak istemiyorum,
-Kendimi aileme kanıtlamak istiyorum.
-Yetenekli olduğumu düşünüyorum ve yeteneklerimi denemek istiyorum.

Kendinize girişime başladıktan sonra acaba ters giden birşeyler olurmu diye sorun ve aşağıdaki cevaplar üzerine düşünün;
-Çok fazla çalışmam gerekebilir, çok mesai harcayabilirim ve özel hayatıma çok zaman ayıramayabilirim,
-İşi çok iyi yönetemeyebilirim,
-Evimi ve mülklerimi ipotek altına almam gerekebilir,
-Banka ve muhasebe işlerinde sorun çıkabilir.
-Birçok yeni insanla iletişim kurmam gerekecek, pasif, çekingen görünmek istemiyorum.

Aşağıdaki kişisel özellikler erkek yada kadın her girişimcide olması gereken özelliklerden bazıları, bunlar üzerine düşünün:
-Bildiğiniz konularda kendinize güven duygusunun tam olması, çok iyi bilmediğiniz konularda bilmediğinizin farkında olmanız.
-Gelmek istediğiniz noktayı hayal ederken, gerçekçilikten uzaklaşmamak.Gerçekleri gözardı etmemek.
-Fiziksel olarak uzun mesai saatlerine hazır olmak.
-Mücadeleci olmak, karşınıza çıkan zorluklarda olumsuzluğa kapılmadan tekrar tekrar denemek.
-Başarıya giden adımlarda sabırlı olmak. İstediğiniz şeylere hemen, anında ulaşamayacağınızı bilmeniz.
-Herzaman öğrenmeye ve yeniliklere açık olmak.
-Motivasyon.
-Kararlılık.

Aşağıdaki yetenekler bir girişimcide olması gereken olmazsa olmaz yeteneklerdir.Bunlar üzerine düşünün;

Pazarlama ve Satış: Bir işletmenin belkemiği satışlardır. Satış yoksa para da yoktur. İyi satışlar yapabilmek için iyi pazarlama yeteneği gerekir. Bir pazarlamacı doğru ürünü tespit edip, doğru fiyata, doğru müşteriye tanıtmalıdır.

Araştırma: Ürününüz ile ilgili pazar araştırmaları, bilgi toplama yapmalısınız.

Hesap kitap: Maliyet, kar, zarar gibi temel muhasebe işlerini bilmelisiniz.

Planlama: Haftalık, aylık, yıllık şirket planınızı yapmalı ve bunları uygulamaya nasıl geçireceğinizi planlamalısınız.

Sunum: İnsalarla etkili iletişim kurma, kendinizi iyi ifade edebilme gibi yetenekleriniz olmalı.

Yönetim: İşiniz için doğru mekan, eleman..vb seçmelisiniz. Elemanlarınızı ve işinizi nasıl verimli yöneteceğinizi bilmelisiniz.
Networking: İş dünyasından insanlarla tanışmalı ve bunları işiniz için doğru şekilde kullanmayı bilmelisiniz.Gerekli seminer, konferansları takip etmelisiniz.
Tüm bu özellikler üzerine düşünün ve evet bende bunlar var diyorsanız. Sizde girişimci olabilirsiniz. Unutmayın herkes başarılı olabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsanlara kendinizi inandırma yolları

İnanmak, söylediklerinizin karşınızdaki tarafından psikolojik olarak onaylanmasıdır. Bu olmadan hiçbir olumlu tepki alamazsınız. İnsanların sizi yürekten onaylamasını nasıl sağlarsınız? Bu sorunun yanıtı pek çok şeye bağlıdır O kişinin sizinle olan geçmiş deneyimleri; sizin kişiliğiniz, sosyal konumunuz, dürüstlük, nesnelliğiniz; beden diliniz (Görünüşünüz, sesinizin tonu, konuşma hızınız, fiziksel davranışlarınız).Ama inandırma yı sağlamada başrolü coşkunuz ve kanıtlarınız oynar. Söylediğinizi coşkuyla anlatıyorsanız, sizi dinleyen söylediğinize inanmış olduğunuzu düşünür. Bunun için güzel konuşmada usta, çok akıllı, duygusal veya ünlü bir kişi olmanız gerekmez. Söylediğinize gerçekten inanıyorsanız, zaten bunu coşkuyla anlatır ve karşınızdakine de söylediklerinize gerçekten inandığınızı göstermiş olursunuz. Onu bu etkiler. Coşku niçin bu kadar etkilidir? Çünkü karşınızdaki hangi nedenlerle bu kadar coşmuş olabileceğinizi kendisine sormaya başlar. Coşkunuz onun için bir bilmece gi...

Çalışmak mı? Ev hanımı olmak mı?

Çalışan bütün kadınlar koşturmacanın içinde  olmak tan sıkıldıklarını dile getirerek evde otursam keşke ev  hanımı  olsam diye iç geçirirler zaman zaman.Ki bu zamanlar genellikle henüz çözülemeyen problemlerin olduğu sancılı dönemlerdir. Aynı şekilde ev hanımları da evde kalmanın güzelliklerinin yanında bütün gün evde paslandıklarınıi, üretmediklerini hatta zamanla yemek ve temizlik yapmaktan başka işe yaramadıklarını düşünür hale gelirler. İnsanların bulundukları hallerden ötürü benzer piskolojiye girmeleri normaldir. Bulunduğu durumdan memnuniyetsiz, hep olmayana özenir hale gelebilirler. Önce çalışan fedakar kadının bir gününü özetleyelim: Günü bir önceki günden programlıdır genellikle. Akşamdan ertesi gün giyeceği ütülenmiş, hazırdır. Her sabah saat çalmadan kalkmasına rağmen yinede kurulur o saat, malum işe geç kalmak gibi bir lüksü yok. Sabah sabah giyinip kuşanıp tam vaktinde çıkar evden. Eğer erken kalkmışsa o kısacık zamana akşamın yemeğini pişirmeyi ya da bi k...

Beden Dilinin Önemi - Konuşmadan Anlaşabilme

Profesör Doktor Albert Mehrabian' ın yaptığı araştırmaya göre kişilerarası iletişimde 7 - 38 - 55 kuralı geçerlidir. Bu kural; iletişimde yüzde 55 beden dilinin, yüzde 38 ses tonunun, yüzde 7 konuştuğumuz kelimelerin etkili olduğunu söyler. Toplumdan topluma küçük farklılıklar göstermekle birlikte bu kural tüm dünyada kabul görmektedir. Burdan çıkaracağımız; karşımızdaki kişiler büyük ölçüde beden dilimizi değerlendirir. Yani bir şeye ağzınızla evet derken başınızı iki yana sallıyorsanız, ağzınızdan çıkanın bir önemi yoktur. Tüm insanlar beden dilini kullanmayı bilerek doğar, çünkü bu kendimizi ifade etmede bir gereksinimdir. Etrafınızdaki çocukları inceleyin. Vücutlarını aktif olarak kullanırlar, daha kendilerini tam olarak ifade edemedikleri için vücut dillerinden yardım alırlar, biz onların ifade zorluğu çektiğini farketmeyiz bile. Ama büyüdükçe vücudun rahatlığa alışmasından dolayı bu alışkanlık kaybolur ve iletişim azalmaya başlar. Bazı çocuklara büyümüş de küçülmüş dememizi...