Ana içeriğe atla

İnsanları etkilemek için : Aynalama Tekniği

İnsanları etkilemek için : Aynalama TekniğiHiç tanımadığımız bir ülkeye gittiğimizde büyük bir yabancılık çekeriz. İnsanlara kolayca ısınamayız. Ama bir gün bir lokantada otururken Türkçe konuşan birini görürsek hemen yanına gideriz, hiç tanışmasak bile birden ahbap oluruz. Orada aynı dili konuşan benzer iki insanızdır. İşte bu örneğin temelinde de aynalama tekniği vardır.


İnsanlar ortak nokta buldukları insanlardan hoşlanırlar. Hoşlandıkları insanlarla da ortak nokta oluşturmaya çalışırlar.

Aynalama karşımızdaki kişinin hareketlerini, ona belli etmeden taklit etmektir. Bu teknik aradaki bağı birden artırır. Biriyle konuşurken, o bacak bacak üstüne atmışsa siz de aynı bacağı atın, o kollarını kavuşturmuşsa siz de yapın, tıpkı aynaya bakar gibi. Ama bunları belli etmeden yapın ki bilinçaltını etkilesin.

Aynalama tekniğinin en çok işe yaradığı yerlerden biri de birinin teselli edilmesidir. Üzgün bir yakınımızı gördüğümüzde yanına gidip onu teselli etmeye, onun moralini düzeltmeye, enerjisini artırmaya çalışırız. Ama o üzgünken yanına enerjik biçimde gidersek bizle ilgilenmeyecek hatta bizden soğuyacaktır. O üzgünken bizim coşkulu olmamız ona güzrl gelmeyecektir. Böyle durumlarda o kişinin yanına, mümkün olduğunca aynı ruh halini yansıtan hareketlerle gitmeli ve bir bağ oluşturmaya çalışmalıyız. Konuşma devam ettikçe enerjisi yüksek konulara yumuşak bir geçiş yapmalıyız. Böyle yaparsak amacımıza çok kolay ulaştığımızı görürüz.

Aynalama tekniği bazı durumlarda, konuşmada kimin lider olduğuna karar vermeye yardımcı olur. Birisiyle bir kafede oturup sohbet ederken yeterince bağ kurduğumuzu düşündüğünüz bir anda önünüzdekii bir nesnenin yerini değiştirin, örneğin bardağınızı oynatın. Karşınızdaki kişi de benzer bir hareket yapıyorsa o konuşmanın lideri muhtemelen sizsinizdir. İllaki sizinle aynı şeyi yapmak zorunda değil, yönelimi önemli.

Aynalama tekniği günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilecek bir tekniktir. Aynalayalım, herkesle bağımız olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsanlara kendinizi inandırma yolları

İnanmak, söylediklerinizin karşınızdaki tarafından psikolojik olarak onaylanmasıdır. Bu olmadan hiçbir olumlu tepki alamazsınız. İnsanların sizi yürekten onaylamasını nasıl sağlarsınız? Bu sorunun yanıtı pek çok şeye bağlıdır O kişinin sizinle olan geçmiş deneyimleri; sizin kişiliğiniz, sosyal konumunuz, dürüstlük, nesnelliğiniz; beden diliniz (Görünüşünüz, sesinizin tonu, konuşma hızınız, fiziksel davranışlarınız).Ama inandırma yı sağlamada başrolü coşkunuz ve kanıtlarınız oynar. Söylediğinizi coşkuyla anlatıyorsanız, sizi dinleyen söylediğinize inanmış olduğunuzu düşünür. Bunun için güzel konuşmada usta, çok akıllı, duygusal veya ünlü bir kişi olmanız gerekmez. Söylediğinize gerçekten inanıyorsanız, zaten bunu coşkuyla anlatır ve karşınızdakine de söylediklerinize gerçekten inandığınızı göstermiş olursunuz. Onu bu etkiler. Coşku niçin bu kadar etkilidir? Çünkü karşınızdaki hangi nedenlerle bu kadar coşmuş olabileceğinizi kendisine sormaya başlar. Coşkunuz onun için bir bilmece gi...

Çalışmak mı? Ev hanımı olmak mı?

Çalışan bütün kadınlar koşturmacanın içinde  olmak tan sıkıldıklarını dile getirerek evde otursam keşke ev  hanımı  olsam diye iç geçirirler zaman zaman.Ki bu zamanlar genellikle henüz çözülemeyen problemlerin olduğu sancılı dönemlerdir. Aynı şekilde ev hanımları da evde kalmanın güzelliklerinin yanında bütün gün evde paslandıklarınıi, üretmediklerini hatta zamanla yemek ve temizlik yapmaktan başka işe yaramadıklarını düşünür hale gelirler. İnsanların bulundukları hallerden ötürü benzer piskolojiye girmeleri normaldir. Bulunduğu durumdan memnuniyetsiz, hep olmayana özenir hale gelebilirler. Önce çalışan fedakar kadının bir gününü özetleyelim: Günü bir önceki günden programlıdır genellikle. Akşamdan ertesi gün giyeceği ütülenmiş, hazırdır. Her sabah saat çalmadan kalkmasına rağmen yinede kurulur o saat, malum işe geç kalmak gibi bir lüksü yok. Sabah sabah giyinip kuşanıp tam vaktinde çıkar evden. Eğer erken kalkmışsa o kısacık zamana akşamın yemeğini pişirmeyi ya da bi k...

İnsanlara isimleriyle hitap edin

Bir kimsenin ismini hatırlayıp onu kolayca söylerseniz emin olun ki o insana en büyük iltifatı yapmış olursunuz. Bunu daima hatırlayın, ama o insanın ismini unutmuş veya yanlış söylemişseniz büyük bir hata yapmış olursunuz. Bunu da aklınızdan çıkarmayın. Birçok kimse vardır ki isimleri hafızalarında tutmaktan veya böyle bir zahmete katlanma gereği görmediklerinden dolayı isim ezberlemezler ve bunu haklı göstermek için de fazla meşgul olduklarını söylerler. Bunlar unutuyorlar ki kendileri Cumhurbaşkanı Franklin Roosevelt kadar meşgul olamazlar, hâlbuki Roosevelt şoförlerinin bile isimlerini öğrenmeye vakit bulmaktadır. Franklin Roosevelt biliyordu ki insanları kendisine bağlamak ve onların iyi niyetlerini kazanmak için en önemli çare onların isimlerini hatırlamak ve onları pohpohlamaktır. Hâlbuki bunu aramızda kaç kişi yapar? Çoğu zaman bir yabancı ile tanıştırıldığımız zaman daha ona veda etmeden onun ismini unuturuz. İsim hatırlama kabiliyeti politikada olduğu kadar iş hayatın...