Ana içeriğe atla

İş görüşmesinde beden dilini nasıl kullanmalıyım ?

İş görüşmesinde beden dilini nasıl kullanmalıyım ?Karşılaşma
Ayağa kalkın,(beyler için) karşınızdaki kim olursa olsun, ceketinizin düğmelerini ilikleyin. Tanışma veya karşılaşma esnasında elinizdeki(varsa) sigara veya içecekten birini bırakmalı, tokalaşacağınız elinizi serbest kılmalısınız.

Kendini Tanıtma
Sizinle aynı seviyede(akran, aynı görev pozisyonu, aynı ünvan) olmadıkları sürece isim ve soyadınızı tam söyleyerek tanıtın kendinizi. Ne iş yapıyorsunuz, hangi birimdesiniz gibi bilgileri içeren kısa bir tanıtım hazırlayıp kullanabilirsiniz.

Başkasını Tanıştırma
Her zaman, ast üste, beyler bayanlara, küçükler büyüklere tanıtılır. Müşteriler her zaman tanıtılan taraftırlar. Tanıştırma öncesinde, tanıştıracağınız kişiden izin almayı unutmayın. Birini tanıştıracağınız zaman o kişi hakkında bilgilendirici bir-iki cümle söyleyin. Mutlaka tokalaşın.

Tokalaşma
Tokalaşmak için her zaman sağ el uzatılır. El uzatan kişinin yaşça ve mevkice daha yüksek olan kişi olması beklenir. Karşınızdakinin elini sıkıca(ne çok gevşek, ne çok güçlü) kavrayıp, dirsekten iki-üç kez sallamak yeterlidir.

Hatır Sorma
"Nasılsınız?" sorusuna verilecek en ideal yanıt "Teşekkür ederim,siz nasılsınız?"dır. Bu şablonu kullanabilirsiniz. Yaşça ve mevkice küçükseniz teşekkür etmeniz yeterlidir.

Bakışlar
Konuştuğunuz kişi ile göz temasınızı korumanız onu gerçekten dinlediğinizi gösterir. Ancak teması uzatmamakta fayda vardır. Vermeye çalıştığınız mesaj bambaşka bir tarafa yönelebilir.

Duruş
Aynı seviyede durmaya çalışın.
Dik oturun.
Gülümseyin. Gülümsemek ciddiyetinizi bozmaz.
Vücudunuz konuşan kişiye dönük olsun.
Göz göze gelin.

Dinleme
Konuşma fırsatı verin.
Sorular sorarak cesaretlendirin.
Dikkatinizi verin, ilginiz dağılmasın.
Vurgulanan noktaları unutmayın.
Kendinizi karşınızdakinin yerine koyun, anlamaya çalışın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsanlara kendinizi inandırma yolları

İnanmak, söylediklerinizin karşınızdaki tarafından psikolojik olarak onaylanmasıdır. Bu olmadan hiçbir olumlu tepki alamazsınız. İnsanların sizi yürekten onaylamasını nasıl sağlarsınız? Bu sorunun yanıtı pek çok şeye bağlıdır O kişinin sizinle olan geçmiş deneyimleri; sizin kişiliğiniz, sosyal konumunuz, dürüstlük, nesnelliğiniz; beden diliniz (Görünüşünüz, sesinizin tonu, konuşma hızınız, fiziksel davranışlarınız).Ama inandırma yı sağlamada başrolü coşkunuz ve kanıtlarınız oynar. Söylediğinizi coşkuyla anlatıyorsanız, sizi dinleyen söylediğinize inanmış olduğunuzu düşünür. Bunun için güzel konuşmada usta, çok akıllı, duygusal veya ünlü bir kişi olmanız gerekmez. Söylediğinize gerçekten inanıyorsanız, zaten bunu coşkuyla anlatır ve karşınızdakine de söylediklerinize gerçekten inandığınızı göstermiş olursunuz. Onu bu etkiler. Coşku niçin bu kadar etkilidir? Çünkü karşınızdaki hangi nedenlerle bu kadar coşmuş olabileceğinizi kendisine sormaya başlar. Coşkunuz onun için bir bilmece gi...

Çalışmak mı? Ev hanımı olmak mı?

Çalışan bütün kadınlar koşturmacanın içinde  olmak tan sıkıldıklarını dile getirerek evde otursam keşke ev  hanımı  olsam diye iç geçirirler zaman zaman.Ki bu zamanlar genellikle henüz çözülemeyen problemlerin olduğu sancılı dönemlerdir. Aynı şekilde ev hanımları da evde kalmanın güzelliklerinin yanında bütün gün evde paslandıklarınıi, üretmediklerini hatta zamanla yemek ve temizlik yapmaktan başka işe yaramadıklarını düşünür hale gelirler. İnsanların bulundukları hallerden ötürü benzer piskolojiye girmeleri normaldir. Bulunduğu durumdan memnuniyetsiz, hep olmayana özenir hale gelebilirler. Önce çalışan fedakar kadının bir gününü özetleyelim: Günü bir önceki günden programlıdır genellikle. Akşamdan ertesi gün giyeceği ütülenmiş, hazırdır. Her sabah saat çalmadan kalkmasına rağmen yinede kurulur o saat, malum işe geç kalmak gibi bir lüksü yok. Sabah sabah giyinip kuşanıp tam vaktinde çıkar evden. Eğer erken kalkmışsa o kısacık zamana akşamın yemeğini pişirmeyi ya da bi k...

Beden Dilinin Önemi - Konuşmadan Anlaşabilme

Profesör Doktor Albert Mehrabian' ın yaptığı araştırmaya göre kişilerarası iletişimde 7 - 38 - 55 kuralı geçerlidir. Bu kural; iletişimde yüzde 55 beden dilinin, yüzde 38 ses tonunun, yüzde 7 konuştuğumuz kelimelerin etkili olduğunu söyler. Toplumdan topluma küçük farklılıklar göstermekle birlikte bu kural tüm dünyada kabul görmektedir. Burdan çıkaracağımız; karşımızdaki kişiler büyük ölçüde beden dilimizi değerlendirir. Yani bir şeye ağzınızla evet derken başınızı iki yana sallıyorsanız, ağzınızdan çıkanın bir önemi yoktur. Tüm insanlar beden dilini kullanmayı bilerek doğar, çünkü bu kendimizi ifade etmede bir gereksinimdir. Etrafınızdaki çocukları inceleyin. Vücutlarını aktif olarak kullanırlar, daha kendilerini tam olarak ifade edemedikleri için vücut dillerinden yardım alırlar, biz onların ifade zorluğu çektiğini farketmeyiz bile. Ama büyüdükçe vücudun rahatlığa alışmasından dolayı bu alışkanlık kaybolur ve iletişim azalmaya başlar. Bazı çocuklara büyümüş de küçülmüş dememizi...