Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ailevi Problemler

Hemen hemen herkezin yaşamış olduğu temel sorunlardan birtanesi olan ailevi problemler; kişisel gelişim   için büyük yankı uyandırıyor.Hayatta birçok zorluğun yaşanması sinir,stresin buluştuğu patlama noktasına gelinen yerde aile bütün sorumlukları üstleniyor ve bütün derdi sıkıntıyı paylaştırmaya yardımcı oluyor.Peki nedir bu ailevi problemler ? İnsanoğlunun temel fiziki yapısına indiğimizde doğabilecek sorunları göz önünde bulunduruyoruz yani işin en başına temeline iniyoruz.Günlük yaşamdan zevk alamıyorsanız yada bunları yansıtacak bir birilerini bulamıyor kafayı farklı yerlerde dağıtmaya çalışıp günün,haftanın yorgunluğunu atmak için en ideal yol ailedir . Dertlerin sıkıntıların anlattıkça hafiflediğini varsayacak olursak ve insanın kendini doğduğu büyüdüğü yerde en iyi şekilde ifade edeceğine dayanırsak ailede bütünleşme tam size göre.Hayatta birçok zorlukla karşılaşabiliriz hayatın çok zor olmasına rağmen zorlukları aştıkca ne kadar zevkli ve sürükleyici bir hal aldığını farkede

Profesyonellerin Uzak Durması Gereken Giysiler

Pr ofesyonel yaşamda kıyafetiniz de en sizin kadar profesyonel olmalıdır. Her sabah seçtiğiniz giyinme şekli, işiniz hakkında hissettiklerinizi, işinizi ciddiye alıp almadığınızı, çalışmaya hazır olup olmadığınızı, ayrıntılara özen gösterip göstermediğinizi yansıtır... PROFESYONEL KADININ ASLA GİYMEMESİ GEREKEN 25 ŞEY Bunu itiraf etmekten nefret ediyoruz çünkü kişisel olarak giysinin önemli olmadığını düşünüyoruz. Mükemmel bir dünyada, kişiler iş yerlerinde yalnızca yaptıkları işin kapasitesine göre yargılanırlardı. Maalesef dünyanın işleyişi böyle değil. Her sabah seçtiğiniz giyinme şekli, işiniz hakkında hissettiklerinizi yansıtır- işinizi ciddiye alıp almadığınızı, çalışmaya hazır olup olmadığınızı, ayrıntılara özen gösterip göstermediğinizi ve o gün nelerle karşılaşmayı beklediğinizi bildiğinizi gibi. Bir inşaat alanına en sevdiğiniz, 4 cm topuğu olan ayakkabılarınızla gitmezdiniz, değil mi? Tabii ki hayır, kaskla giderdiniz, çünkü bu duruma uygun olan giyinme şekli budur. G

Ailede Kişisel Gelişim Sendromu

Ailede bireylerin yaşça gelişimlerini tamamlaması aile büyüklerinden alınan bilgilerin reel hayatta yetersiz kalması gelişen toplumun geride kaldığını ifade etmekdedir.İnsanların kendini geliştirme gibi problemlerinin oluşu topluma faydalı olabilmek birşeyler katabilmek ve hepsinden önemlisii insanların kişisel gelişiminin tam anlamıyla gelişmesi demektir.İnsanoğlu sahip olduğu bilgi kadar dışarıya aktarabilir,aile kavramında da aynı şekildedir düzensiz bir kişinin aileye hiçbirşey katamayacağı gibi toplumada kültürel gelişimede çok fazla etkisi olamaz.İnsan önce aileden aldığı bilgilerle kendini geliştirmeye daha sonra çevresinden aldığı bilgilerle kendini geliştirir.İşte tam bu noktadan sonra kişisel gelişim ortaya çıkar aile ve çevre gelişimlerini tamamladıkdan sonra insanoğlu çeşitli yollarla kendini geliştirmeye ve çevresine daha faydalı birer birey olmayı amaçlamıştır.Olgunlaşmanın temelinde yatan kişisel gelişim bünyesinde barındırdığı ailenin önemini topluma katkıda bulundukça

Kekemelikten kurtulma yöntemleri

Kekemelikten kurtulma yöntemleri Kekemelik, konuşmanın devamlılığının ve ritminin, duraklama, tekrarlar, uzatmalarla ve çoğu kez bunlara eşlik eden beden hareketleriyle kesintiye uğramasıdır. İki-üç yaşlarından ergenlik dönemine kadar ortaya çıkabilen bir uyum ve davranış bozukluğu olan kekemelik hakkında Başarı Konuşma Merkezi kurucusu ve Genç Gelişim Dergisi yazarı eğitimci Bekir Gülsar ile kekemeliğin oluşma sebepleri ve tedavi yöntemlerini konuştuk. Kekemelik bir hızlı konuşma problemi midir? Evet. Kekemelik problemini yaşayan kişilerin %80’inde hızlı konuşma problemi vardır. Kişi anlatacağı şeyi çok hızlı bir şekilde anlatıp konuşmasını bitirmek ister. Böylelikle düşünce hızı ile konuşma hızı arasındaki denge bozulur, nefes kontrolünü kaybeder ve takılmalar meydana gelir. Özellikle yaşadığımız dönem itibariyle iletişim ve beslenme şeklimiz, bizi daha stresli ve aceleci bireyler haline getirdi. Kekemelik doğuştan mı oluşur? En çok kimlerde görülür? Oluşma sebepleri nelerdir? Bilgis

Önemli olan; bugün nerede olduğumuz değil, düne göre nerede olduğumuzdur..

2010’lu yıllarda firmalarımızın karşılaşacağı en önemli sorunlar; ekiplerin motivasyon kaybı, inisiyatif kullanımının yetersiz kalması, çalışanların iş yaşamlarında yer alan fırsatları değerlendirememesi ve değişime adaptasyonun istenen düzeye ulaşamaması olabilir. “Yaşam boyu sürekli öğrenme” yaklaşımı çerçevesinde firmanızın ihtiyaçları ve talepleriniz doğrultusunda size özel olarak hazırladığımız kişisel gelişim eğitimlerimizle; firma çalışanlarınızın, kendisini, bilgi ve yetkinliklerini sürekli yenilemesi, geliştirmesi, iş ve özel yaşamın hızlı değişen dinamiklerine gerekli cevabı verebilmesi ve hatta bunun da ötesine geçerek mevcut problemleri çözebilmesi veya olası problemleri öngörüp önlem alabilmesi yönünde yardımcı oluyoruz. Çalışanlarınızın firma, ürün, hizmet ve diğer süreçlere yönelik yeni önerilerle gelebilmesi yönünde hem bir farkındalık yaratıyor hem de eğitimlerimizde sıklıkla kullandığımız “işe yönelik egzersizler ve senaryolar” (case study) yardımıyla
Yaşam  Atölyesi,  “Kişisel  dönüşüm  yolculuğu” Yaşam Atölyesi, bireyin kendini tanıyarak, ifade ederek yaşamdaki hedef ve hayallerini gerçek kılmak için 2009 yılında çalışmalarına başladı. İlk iki yılında yüzellibinden fazla kişiye ulaşan Yaşam Atölyesi, kısa zamanda katılımcıların yaşamında kattığı değerlerle yurtdışına açıldı ve çalışmalarını genişleterek sürdürüyor. Amsterdam, New York ve Londra ile birlikte yurtiçinde İstanbul dışında beş ilde daha buluşmalarını gerçekleştiriyor. Bireyin kariyer yolculuğundan özel yaşamına, hobilerinden ruh, beden ve zihin sağlığına kadar yaşamın her noktasında başarı, tatmin ve pozitif duygularını maksimum düzeyde yaşaması için birlikte çalışıyoruz. Yaşam Atölyesi, uzun yıllar yapılan hazırlıklar ve insan odaklı yaklaşımı ile farklı ve benzersiz bir ‘kişisel dönüşüm’ yolculuğu… Kendi içinde tatmini, huzuru ve sevgiyi yakalayn bireyler ile daha yaşanılır bir dünyayı yaratmak için sosyal sorumluluk çalışmalarını da başlatan Yaşam Atölyesi

Beden Dilinin Önemi - Konuşmadan Anlaşabilme

Profesör Doktor Albert Mehrabian' ın yaptığı araştırmaya göre kişilerarası iletişimde 7 - 38 - 55 kuralı geçerlidir. Bu kural; iletişimde yüzde 55 beden dilinin, yüzde 38 ses tonunun, yüzde 7 konuştuğumuz kelimelerin etkili olduğunu söyler. Toplumdan topluma küçük farklılıklar göstermekle birlikte bu kural tüm dünyada kabul görmektedir. Burdan çıkaracağımız; karşımızdaki kişiler büyük ölçüde beden dilimizi değerlendirir. Yani bir şeye ağzınızla evet derken başınızı iki yana sallıyorsanız, ağzınızdan çıkanın bir önemi yoktur. Tüm insanlar beden dilini kullanmayı bilerek doğar, çünkü bu kendimizi ifade etmede bir gereksinimdir. Etrafınızdaki çocukları inceleyin. Vücutlarını aktif olarak kullanırlar, daha kendilerini tam olarak ifade edemedikleri için vücut dillerinden yardım alırlar, biz onların ifade zorluğu çektiğini farketmeyiz bile. Ama büyüdükçe vücudun rahatlığa alışmasından dolayı bu alışkanlık kaybolur ve iletişim azalmaya başlar. Bazı çocuklara büyümüş de küçülmüş dememizi