Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Önemli olan; bugün nerede olduğumuz değil, düne göre nerede olduğumuzdur..

2010’lu yıllarda firmalarımızın karşılaşacağı en önemli sorunlar; ekiplerin motivasyon kaybı, inisiyatif kullanımının yetersiz kalması, çalışanların iş yaşamlarında yer alan fırsatları değerlendirememesi ve değişime adaptasyonun istenen düzeye ulaşamaması olabilir. “Yaşam boyu sürekli öğrenme” yaklaşımı çerçevesinde firmanızın ihtiyaçları ve talepleriniz doğrultusunda size özel olarak hazırladığımız kişisel gelişim eğitimlerimizle; firma çalışanlarınızın, kendisini, bilgi ve yetkinliklerini sürekli yenilemesi, geliştirmesi, iş ve özel yaşamın hızlı değişen dinamiklerine gerekli cevabı verebilmesi ve hatta bunun da ötesine geçerek mevcut problemleri çözebilmesi veya olası problemleri öngörüp önlem alabilmesi yönünde yardımcı oluyoruz. Çalışanlarınızın firma, ürün, hizmet ve diğer süreçlere yönelik yeni önerilerle gelebilmesi yönünde hem bir farkındalık yaratıyor hem de eğitimlerimizde sıklıkla kullandığımız “işe yönelik egzersizler ve senaryolar” (case study) yardımıyla
Yaşam  Atölyesi,  “Kişisel  dönüşüm  yolculuğu” Yaşam Atölyesi, bireyin kendini tanıyarak, ifade ederek yaşamdaki hedef ve hayallerini gerçek kılmak için 2009 yılında çalışmalarına başladı. İlk iki yılında yüzellibinden fazla kişiye ulaşan Yaşam Atölyesi, kısa zamanda katılımcıların yaşamında kattığı değerlerle yurtdışına açıldı ve çalışmalarını genişleterek sürdürüyor. Amsterdam, New York ve Londra ile birlikte yurtiçinde İstanbul dışında beş ilde daha buluşmalarını gerçekleştiriyor. Bireyin kariyer yolculuğundan özel yaşamına, hobilerinden ruh, beden ve zihin sağlığına kadar yaşamın her noktasında başarı, tatmin ve pozitif duygularını maksimum düzeyde yaşaması için birlikte çalışıyoruz. Yaşam Atölyesi, uzun yıllar yapılan hazırlıklar ve insan odaklı yaklaşımı ile farklı ve benzersiz bir ‘kişisel dönüşüm’ yolculuğu… Kendi içinde tatmini, huzuru ve sevgiyi yakalayn bireyler ile daha yaşanılır bir dünyayı yaratmak için sosyal sorumluluk çalışmalarını da başlatan Yaşam Atölyesi

Beden Dilinin Önemi - Konuşmadan Anlaşabilme

Profesör Doktor Albert Mehrabian' ın yaptığı araştırmaya göre kişilerarası iletişimde 7 - 38 - 55 kuralı geçerlidir. Bu kural; iletişimde yüzde 55 beden dilinin, yüzde 38 ses tonunun, yüzde 7 konuştuğumuz kelimelerin etkili olduğunu söyler. Toplumdan topluma küçük farklılıklar göstermekle birlikte bu kural tüm dünyada kabul görmektedir. Burdan çıkaracağımız; karşımızdaki kişiler büyük ölçüde beden dilimizi değerlendirir. Yani bir şeye ağzınızla evet derken başınızı iki yana sallıyorsanız, ağzınızdan çıkanın bir önemi yoktur. Tüm insanlar beden dilini kullanmayı bilerek doğar, çünkü bu kendimizi ifade etmede bir gereksinimdir. Etrafınızdaki çocukları inceleyin. Vücutlarını aktif olarak kullanırlar, daha kendilerini tam olarak ifade edemedikleri için vücut dillerinden yardım alırlar, biz onların ifade zorluğu çektiğini farketmeyiz bile. Ama büyüdükçe vücudun rahatlığa alışmasından dolayı bu alışkanlık kaybolur ve iletişim azalmaya başlar. Bazı çocuklara büyümüş de küçülmüş dememizi

Komik İnsan Olmanın Sırları :)

Mizahın insanları kazanmada çok büyük bir yere sahip olduğunu daha önce söylemiştim. Şimdi de komik olmanın inceliklerini bir gözden geçirelim. " İnsan lar neye güler" sorusunun cevabını arayalım. Tabii ki hiçkimse, "komik ol" demekle komik olmaz. Zaten asıl mesele komik olmak değil, insanları güldürebilen biri olmaktır. Mizah konusunda yapılan çalışmalar, insanları nelere güldüğünü listelemeye yetmiştir. Şimdi bunları inceleyelim. 1-) Sürpriz Sürpriz mizahın en yaygın olarak kabul edilen şartıdır. Eğer bir fıkranın sonunu tahmin dedebiliyorsak gülecek bir şey yoktur. Hiç beklemediğimiz olaylara, bizi şaşırtan şeylere güleriz. Bu yüzden zamanlama komedinin en önemli parçalarındandır. 2-) Üstünlük İnsan lar, kendilerini diğerlerinden üstün hissettiklerinde gülerler. Bir durumda küçük düştüğümüzde gülmeyiz; ama başkalarının sakarlıklarına katıla katıla güleriz.  İnsan ların hatalarına takılarak gülebiliriz ama karşımızdaki bundan rahatsız oluyorsa bizden uzakl

İlgi çekici bir insan olmanın yolları

Eğer sıradan  bir   insan  olmak size göre değilse ve ilgi  çekici  merak uyandıran  bir   insan  olmak istiyorsanız bu yazıya göz atmanızda fayda var. Öncelikle sıradan  insan lar ne yapar bunları keşfetmeniz lazımdır. Çünkü bunları öğrenirseniz sıradan olmamak için neler yapacağınızı öğrenirsiniz. Sıradan  insan lar sıradan giyinirler, çoğu  insan ın yaptığı şeye ayak uydurmaya çalışırlar, herkesin kabul ettiği şeyi sırf herkes kabul ediyor diye kabul ederler, kendi akıllarını ve iradelerini kullanmazlar, hayatında olup bitenleri herkes bilir. Sıradan  insan ların ne yaptığını öğrendik şimdi sıradan olmamak için neler yapmalıyız onları öğrenelim. Tarzınızı belirten giysileri tercih edin. Giyiminiz sizin aynanızdır. Ancak dikkat çekmekten korkup çoğu  insan ın giydiği kıyafeti giyerseniz kendinize özgün olmazsınız bu sizi sıradan yapar. Her  insan ın yaptığını siz yapmak zorunda değilsiniz. Örneğin  bir  toplum içinde  bir  konu konuşuluyor ve herkes aynı fikirde bulunuyorsa

Kariyer sahibi olmanın yolları

Verilen sürelere uymak Şirketler güvenecekleri insanlara ihtiyaç duyarlar. Zamanlamalara uymamak profesyonel bir tavır değildir. Ayrıca, diğer çalışanların programlarını allak bullak eder ve patronu kötü duruma düşürür. Söz verirken en iyi çözüm, yapabileceğinizin altında vaatlerde bulunup, çok daha fazlasını sunmaktır. Çalışma saatlerinde özel işler yapmamak Şirketin e-mail ve telefon sistemleri şirket işleri içindir. Kişisel telefon görüşmelerinizi az ve kısa yapmaya çalışın. Duygusal konuşmalarınızı asla şirkette yapmayın. Bazı şirketlerin silinen e-postaları bile okuyabilecek bir altyapısı oldugunu unutmayın. Patronunuzun okumasını istemeyecegi hiçbir mektubu, şirket bilgisayarından göndermeyin. Çalışanlarla ilişki içinde olmak Şirketinizde ve sektörünüzde çalışanlarla ilişki içine olun. İzole yaşamayın. Bilgi  sahibi  olmak, ofis politikalarindan yara almadan çıkmaya yardımcı olur. Araştırmalar başarılı bir ilişkiler ağina sahip olan kişilerin daha başarili ekipler kurduğu

Hayal Ederek Kendi Cennetin'de Yaşayabilirsin

Hafızamda bir fotoğraf vardı; çıplak ayaklarımla nemli toprağını hissedebileceğim, sabahın hafif serinliğinde  Yasemin ve Hanımellerinden oluşan koku bahçemin muhteşem aromasını ciğerlerime doldurabileceğim, yeşilleriyle, cıvıltılarıyla çok canlı bir fotoğraftı bu... Beynim yıllar önce çekmiş ve çekmecelerinden birine yerleştirmişti bu fotoğrafı. Ev istemiştik; bahçesinde köpek besleyebileceğimiz, öyküler yazıp, romanlar okuyabileceğimiz, biber, maydanoz yetiştirip ruhumuzun aldığı hazzı müthiş tatlarla bedenimize de yaşatabileceğimiz daha büyük bir aile fotoğrafımız da vardı... Ekonomik koşulların hesaplarını yaparak, bu duruma beynimizi hazırlayarak, hayalimizin yoluna çıktık. Üç inançlı insanın gözünün önünde hep istediği bu hayal vardı... Maketini görüp daha da belirginleştirdik hafızamızdaki hayali ve hayalden yolu. Temelinden itibaren gittik geldik, heyecanla ilerleyen projeyi takip ettik. Bu gidiş gelişlerin sonlarına doğru fotoğraftaki bahçem için hayallerim genişlemeye b